"ZONGULDAK TUVALSE 10 MİLYON FARKLI RENK TONU VAR ÜZERİNDE"

'Karanın renk kabul edildiği kent Zonguldak' sloganıyla bu yıl karma sergisi ve 'Yılın Ressamı Onur Ödülü' verilerek üçüncüsü, 'Zonguldak Resim Günleri' adı altında birincisi gerçekleştirilen Karaelmas Ressamlar Topluluğu etkinliği 1 hafta devam etti.

24 Haziran- 30 Haziran 2024 tarihleri arasında yapılan etkinlikler biri dışında Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi (BKM) de gerçekleşti. BKM girişinden başlayan sergi, BKM Sergi Salonu ve önceki yönetim zamanında ‘Emekliler Konağı’ yapılan eski Resim Atölyesinde düzenlendi. Pazar günü yapılan ‘yağlı boya canlı resim performansı’ ise Balkayası Plajı (halk arasında son yıllarda Kızlar Plajı olarak anılan yer) yani Emniyetin altındaki plajda gerçekleşti. 
Büyük ilgi gören karma resim sergisinin açılışı 24 Haziran’da Vali Yardımcısı Muharrem Balcı tarafından yapıldı. Sergiyi gezenler arasında Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’de vardı. İlk gün açılışı Zonguldaklı geniş bir sanatsever katılımıyla başlamıştı. 
Konu olarak Zonguldak’ta yetişmiş ya da Zonguldak’la özdeşleşmiş değerlerin portreleri ve Zonguldak manzaraları ile Zonguldak imgelerini işleyen temalar seçilmişti. Yağlıboya, akrilik, guvaş, yapay zekâ ve değişik tekniklerde 60 dolayında resim sanatseverlere gösterildi. 
Portrelerde geçtiğimiz gün yitirdiğimiz İrfan Yalçın’dan GMİS eski başkanlarından Mehmet Tezer’e, yazar ve eğitimci Hamit Kalyoncu’dan halk içinden bir karakter olan Güllü Dayı’ya kadar zenginleşen Zonguldaklı portreleri yer aldı. Zonguldak Resim Günleri karma sergisine eserleri ile katılan ressamlar: Fahrettin Özübek, Hatice Öztürk, Gülden Işık, Nermin Kemik, Nurullah Özkan, Keriman Papila, Şahide Soğangöz Çavga, Bedriye Sönmez, Dilber İlhan, İlknur Yavuzer, EmineYılmaz, Sevgi Cinemre, Esma Karaoğuz, Oya Denizer, Solmaz Demir, Firdevs Çankaya Turan, Necdet Kutoğlu, Vesile Şadıllıoğlu, Nazan Topaloğlu, Cengiz Alabaş,  Adnan Turan, Gökhan Gümülcine, Yavuz Ayhan, Mete Arif Tokmak.  
ZONGULDAK’TA YILIN RESSAMI ONUR ÖDÜLÜ
Karaelmas Ressamlar Topluluğu tarafından üçüncü kez verilen ‘Zonguldak’ta Yılın Ressamı Onur Ödülü’ 2024’te eğitmen ve ressam Cengiz Alabaş’ın oldu. Sergi açılışı ile aynı gün (24 Haziran pazartesi) saat 17.00’de açıklanan ‘Zonguldak’ta Yılın Ressamı Onur Ödülü’ gerekçesi şöyle: “Bu yıl yapay zekânın karşısına ‘Organik Zekâyı çıkarıyoruz. Datalardan oluşan bir algoritmanın karşısına ‘İnsan Yeteneği’ni öne alıyoruz. Yeteneğini hepimizin yıllardan beri takdir ettiği bir arkadaşımızı bileğinin hakkıyla ‘Zonguldak’ta Yılın Ressamı Onur Ödülü’ne layık gördük.”
ZONGULDAK’TA SANATA KATKI ONUR ÖZEL ÖDÜLÜ İBRAHİM AKYÜREK’İN
Karaelmas Ressamlar Topluluğu tarafından, bu yıl 25’nci yılını kutlayan ve Zonguldak’ta 25 yıldır kültür sanat etkinlikleri merkezi olmayı başaran Sergi Odası’nın kurucusu fotoğraf sanatçısı İbrahim Akyürek’e ‘Zonguldak’ta Sanata Katkı Onur Özel Ödülü’ verildi. 
Her iki ödüle değer görülen sanatçıya sertifikası ve “Ressamın İsyanı” adlı Gündüz Vassaf’ın son kitabı verildi. 
29 HAZİRAN CUMARTESİ ‘RESİM ÇALIŞTAYI’ ATMOSFERİNDE BİR GÜN GEÇİRDİ ZONGULDAK
Cumartesi ‘Resim Çalıştayı’ atmosferindeydi gerçekten de. BKM’nin ‘Emekliler Konağı’ adı verilen salonda ekran kullanılarak birçok sunum, söyleşi ve panel gerçekleştirildi. Sokak hayvanları yararına dijital çizimlerden oluşan bir müzayede Zonguldak’ta ilk kez yapıldı. Yaklaşık 50 katılımcı saat 13.00’den 19.00’a kadar resim sanatını ilgilendiren güncel konular üzerine konuştu. Karaelmas Ressamlar Topluluğu hamarat ressamlarının hazırladığı sanat eseri kıvamındaki atıştırmalıklar ve ücretsiz çay-su ikramı keyifli bir etkinliğin ortaya çıkmasını pekiştirdi.   
MAMA KARŞILIĞI DİJİTAL ÇİZİM AÇIK ARTTIRMASI
Mama karşılığı sokak hayvanları için açık arttırmaya çıkarılan çizimler beş sanatsever ve hayvan sever tarafından alındı. Toplam 100 mamaya erişilen eğlenceli açık arttırma da hayvan maması karşılığında dijital eserler yeni sahiplerinin oluyor. Ayla Kılıç, Özlem Papila, Gülsüm Yılmaz, Sema Koç, Erhal Koltuk ve Cenk Kaplancan sokak canları için böylelikle bir iyilik gerçekleştirmiş oldular. Sokak hayvanlarının gerçek sorunlarına farkındalık oluşturmayı amaçlayan ve Zonguldak’ta ilk kez yapılan bu etkinliğin başarılı geçmesi moralleri daha da yükseltti. Bir sonraki etkinlikler de bu çalışmanın devam ettirilmesi istendi. Önümüzdeki günlerde Karaelmas Ressamlar Topluluğu bir duyuru ile sokak gezilerine başlayıp sokak canlarının mamalarını ulaştıracak.
“NİYE RESİM YAPIYORUZ?”
Ressam Şair Gülden Işık ve Ressam Keriman Papila  “Niye Resim Yapıyoruz?” başlıklı söyleşi de resme başlama öykülerini anlattılar. Çocukluğa ve özellikle ilkokul dönemlerinde ki resim derslerine vurgu yapılan söyleşide birçok Zonguldak manzarası resmine imza atan her iki ressamın resme asıl başlama süreci emeklilik yılları. Buna rağmen tutkuları azalmamış. Dönemin koşulları yüzünden resim eğitimi alamadıklarını ancak daha sonra başladıkları resme aynı tutku ile devam ettiklerini dile getiren her iki ressam da resim çalışmalarını keyifle sürdürdüklerini belirttiler. 
Birkaç yıl önce beraber bir Zonguldak manzarasına ortak çalışma yaparak başlayan Gülden Işık ve Keriman Papila, resmin Halk Eğitime bağlı bir kurs içinde yapıldığından Halk Eğitim Müdürünün Milli Eğitim Müdürüne; Milli Eğitim Müdürünün de dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e hediye etmesi öyküsünü anlattılar. Her iki ressamda resmin Zonguldak’ta kalmasından ve BKM’de sergilenmesinden mutluluk duyacaklarını dile getirdiler. Balkayası açısından Zonguldak’ı ayrıntılı bir şekilde gösteren yatay, büyük boyuttaki resmi hatırlayanların çok olması resmin ne kadar beğenildiğinin de göstergesiydi. Keriman Papila, “resmi 6 ay kadar bir süre üzerinde titizlikle çalışarak gerçekleştirdik. Bu yüzden verilen emeğin değerinin farkında olunmasını istiyoruz” dedi. Gülden Işık, “ resmi vermekte zaten pek gönüllü değildik ama o dönem kursumuzun devamlılığı için bir şeyler yapmamız gerekiyordu” diye ekledi. 
Söyleşinin moderatörlüğünü üslenen Mete Arif Tokmak, “Zonguldak için yapılmış ve geri kazandırılması umudu taşıdığı bu resmin niteliklerinden ötürü BKM’ye yakışacağını” düşündüğünü belirtti. ‘Balkayasından Zonguldak” isimli Gülden Işık ve Keriman Papila imzalı bu resim üzerindeki beklenti ile ilgi çekmeye devam ediyor.
SANAT MEKÂNLARI VE SERGİ ODASI’NIN 25’NCİ YILI
Dünyadaki ve Zonguldak’ta ki sanat mekânları üzerine bir sunum da Zonguldak Resim Günleri’nin bir parçasıydı. İbrahim Akyürek’in kurup oluşturduğu ve 25 yıldır hizmet veren Sergi Odasının neredeyse ilk etkinliklerinden bazıları fotoğrafları eşliğinde sunumda yer aldı. BKM’nin de aynı tarihlerde şehir için bir kültür sanat merkezi haline getirildiğini belirten sunumu yapan Mete Arif Tokmak, burada yapılan etkinliklerin bazılarının en eski fotoğraflarından örnekler gösterdi. Sunum da yine eskiden beri Zonguldak’ta ki birkaç kültür sanat etkinliği yapılabilen merkezi hatırlatmaya çalışan Tokmak, artık hayatta olmayan bazı dostları da hatırlatmaya çalıştı. 
Mekân olarak Zonguldak kültür sanat etkinliği merkezleri 1980’lerden beri TUSAK’ın Ömer Yeğen İş hanındaki altıncı kat, Maden Mühendisleri Odası –Alt Cemiyet olarak bilinen yer, AKM ve sanat sokağı olarak adı zaman zaman gündeme getirilen yerlerdi. “Ancak bir de kendi hayatlarını bir “flaneur” kıvamında zorluklarla yaşayıp belli mekânlara sürekli gelenler vardı. Sahil Kafe, Liman Arkası, çekekler, Fener deki Yüzüncü Yıl Parkı’nın kır kahvesi örneğin böyle mekânlardandı. Buralara Şakir Atmaca, Güllü Dayı, Hasan Yukuşar gibi nevi şahsına özgü arkadaşlarımız gelir giderler, renk katarlardı. Bir kent içindeki özgünlüğü belli olan insanlarla kendini daha da belli eder. Zaman hızla geçse de, herkes şehri terk edip gidip gelse de hiç gitmeyip onun parçası olarak yaşayanlar mutlaka olur. Bu resmi de dünyanın çeşitli yerlerindeki dokunuşları ile göstermek istedik. Bu da Zonguldak’ın ayrı bir sosyal dokusu ve zenginliğidir.” 
Bugün artık yıkılan Merkez Ambarı, 467’ye çıkan ara yolda ki iki katlı Fransız Konağı, Merdiven Kitapevinin bir zamanlar konuk olduğu halen duran ama değerlendirilemeyen kendine has merdiven mimarisi, yıkılmadan önceki Lavuar mimarisi, BKM’nin arkasındaki eski yapılar da hatırlatıldı. 
YAPAY ZEKÂ TEKNOLOJİSİ İLE GELEN YENİ DALGA VE SANAT-SANATÇI İLİŞKİSİ
Zonguldak Resim Günleri’nde günümüzün en çetrefilli tartışmalı alanlarından yapay zekânın sanatı ve sanatçıyı nasıl etkilediği üzerine sunum yapıldı. Çeşitli yapay zekâ araçlarından oluşturulan görsellerin etkileri üzerine ve teknolojinin gelişimi hakkında konuşuldu. Sunum da ressam Mete Arif Tokmak “bu durumdan önce en çok resim alanından ekmek yiyenler etkilendi ama çok açık ki bununla sınırlı kalmayacak. İlk olarak dünyada yapay zekâ ile üretilenlere karşı illüstratörler tepki gösterdi. Çünkü bazen üç ayda yaptıklarını çeşitlemeleri ile 15 saniye de ortaya çıkaran yeni bir rakip ile karşı karşıya kalmışlardı. Üstelik bu rakibin oluşturulan algoritmalarla netteki yüzlerce çizimi tarayabildiğini ve seçerek kullanabildiğini biliyoruz. Sanat komutlara indirgendi. Herkesin sanatçının yaşadığı o oluşturabilme hazzını yaşayabilir hale geldiğini söylemek mümkün. Ancak özgünlük bunun neresinde ve biz neye seviniyoruz? Yapay zekâ sanatçının yerini mi alıyor, yoksa o fotoshop gibi, dijital diğer programlar gibi bir araç mı? Sanattan el emeği çekiliyor mu? Yoksa daha da mı değerlenecek? Ya da bu sefer sanatın sonuna gerçekten de gelindi mi? Şımarık bir çocuğun birkaç komutla emeksiz bir şekilde Salvador Dali gibi davranması veya hem matematiği bilinçli kullanan hem de olağanüstü emekle üretildiği belli olan görsellere imza atan grafiker ressam Escher’in ‘organik bilgisayar zekasına’ hiç tecrübesiz elindeki programlarla sahip oluyormuş gözükmesi çok acayip bir durum. Bunun dışında zaten yapay zekânın hem mavi yakalıların hem beyaz yakalıların hâkim olduğu iş alanlarına da girmesinin konuşulduğu bir süreçteyiz. İşsizlik veya yeni iş alanları ile ilgili birçok şey konuşulup havada uçuşmakta…” 
OSMAN GÜNAY’IN YAŞAM TECRÜBESİ VE SANAT AĞIRLIKLI PANELİ İLGİ İLE İZLENDİ
Şair, ressam Osman Günay şiir ve resim ilişkisi ile diğer disiplinler arasındaki ilişkiye dair bir panel gerçekleştirdi. Diğer sunumların bir parça uzamasını sabırla bekleyen Osman Günay konuşmasına kendisini tarif ederek başladı. “ Aynı gün yeğenimin düğünü olduğundan biraz geç kaldığımı düşündüğüm ve geldiğimde sunumunu da izleme fırsatı bulduğum Mete, kendini sınırlamaz, çünkü özgür hissetmek ister ama ben disiplinle çalışırım ve zaman önemlidir benim için. Dolayısı ile belli bir saatte anlaşıldıysa o saatte başlamayı tercih ederim. İş disiplinim vardır. Okumalarım da böyledir. Çok önceden aldığım bazı notlar vardır örneğin. O notlara döner yeniden okumalar yaparım. Bunların etkisini yeniden oluşturmanın yollarını ararım. Benim de kenti bir flaneur gibi dolaştığım söylendi az önce. Öyledir gerçekten. Günün belli saatlerinde belli yerlerde dolaşırken görebilirsiniz beni. Bu da çalışmanın bir parçasıdır benim için. Dolaştığım yerlerde gözlemler yaparım. Bakmak önemlidir. Daha önce aldığımız notları, daha önce dolaştığımız yolları tekrarlamak yarım kalmış izleklerin sürendurumlarında kalmayı severim. İmge benim için önemlidir. İmgeler ile şiiri kurarım. Dolayısı ile bu resimlerime de yansır. İmgesiz sanat olmaz. İnsanın en büyük kazancı budur. Yapay zekâdan üstünlüğümüz de budur. Mağara döneminden beri bakarsanız insanın başardığı en önemli şeylerden biridir imge. İspanya’da bir mağarada bulunan resimler mesela. İnsanın hayal gücünün üstünlüğünü gösteriyor. Günümüz de bile şaşkınlıkla insanın neler yapabileceğini görüp şaşırıyoruz.”
Tecrübesi ve sanatçı kişiliğinin yanı sıra yaşanmışlıkları ile de açıkçası çok etkileyici bir konuşma yapan, üstelik oldukça ilerlemiş yoğunlukta bir programa rağmen bile salondaki katılımcıları etkilemeyi başaran şair ve ressam Osman Günay konu ile ilgili yazdığı ve sosyal medyasında paylaştığı panel değerlendirmesinde şunları yazmış: “Epey söz söyledik: Kanaat’a vardık ki, sadece retorik (hitabet, söz sanatı) bir bakış yeterli değil sanatı ayakta tutmak için, geçmişten geleceğe sanatı merkeze alıp dünyayı ve insanları değiştirmek için fütüristik (geçmiş, şimdi ve gelecek arasında olan duyumları aynı anda kurmaya çalışan düşünce veya sanatçı tavrı) bir çaba da gerekiyor…” 
Osman Günay’ın şiir ve resim çalışmalarının yanı sıra bir düşünce adamı olduğuna da vurgu yapmak lazım. Kentimizin bir başka değeri olduğu için “Karaelmas Ressamlar Topluluğu olarak onu tanımaktan çok memnun olduk.”
30 HAZİRAN’DA BALKAYASI PLAJINDA (KIZLAR PLAJI DENİLEN YER) CANLI RESİM PERFORMANSI
Pazar günü saat 16.00’da başlayan, önceden yapılan çağrıya uyan sanatseverler Balkayası Plajında (Kızlar Plajı denilen yer) toplanmaya başladı. Ereğli Güzel Sanatlar Lisesi öğretmeni ve ressam Adnan Turan tuvalinin başında iki oturum ve yaklaşık bir saatte Zonguldak’ın siluetini anlatımlı bir şekilde tuvale geçirdi. 70x70 ebatlarında tuvale yapılan Zonguldak konulu resim büyük beğeni aldı. Ressam Adnan Turan imzasını taşıyan resim daha sonra kura ile katılımcılardan Bedriye Sönmez’in oldu. 
Aslında güne büyük Zonguldaklı yazar İrfan Yalçın’ın kaybı haberi ile başlayan katılımcılar bu konuda ki üzüntülerini de dile getirdiler. Gerçek bir Zonguldak değeri olan İrfan Yalçın’ın Karaelmas Ressamlar Topluluğunun sergisinde 3 ayrı portresi boşuna çalışılmamıştı. Sonuçta bu burukluk “Zonguldak’ın üzerinde her birimiz geçici birer gölgeyiz” duygusuna karıştı. 
Ressam Adnan Turan’a da diğer katılımcılar gibi Gündüz Vassaf’ın son çıkan kitabı “Ressamın İsyanı”nı armağan edildi. Güzel, yoğun ve fakat İrfan Yalçın’ın kaybıyla buruk bir hafta geçiren Zonguldaklı sanatseverler ve Karaelmas Ressamlar Topluluğu dolu dolu geçen bu etkinliği zenginleştirerek ileriye taşımak istiyorlar.

Zonguldak resim günleri Yılın Ressamı Onur Ödülü Karaelmas Ressamlar Topluluğu etkinliği Zonguldak Zonguldak haberleri