YILBAŞI GERÇEKLERİ

Hayati Yılmaz yazdı...

Yılbaşının 1 Ocak'ta olmasının hiç bir bilimsel tanımı yoktur.  İsterseniz yılbaşını Hıdırellez’de yapabilirsiniz. İsterse 1 Ocak'ta. Sadece doğru olan Güneş sistemi takvimi 365 gün olduğudur.

1 Ocak yılbaşı aynı şekilde mevsimsel geçişlere de uymaz. İlkbahar ile başlayan döngü, kış ayları ile biter. Bu da Şubat ayıdır.

Kışın ortasında yeni bir yıla girmek bilimsellikten uzaktır.

Noel Baba, çam ağacı süsleme gelenekleri dini bir semboldür. Türkiye'de bu sembolleri Yılbaşı ile ilişkilendirilmesi zamanında TRT'nin hatalarından biri idi.

Hristiyanların Noel'de süsledikleri ağaçları, yılbaşına kadar sökmediği de bir başka gerçek.

Hiç bir peygamberin doğum günü tam olarak belli değildir. 25 Aralık Noel uydurma tarihtir.

.

Fakat eğer Hristiyanlar yılbaşını İsa’nın doğum günü olarak kutlasa idi, 25 Aralıkta değil, 31 Aralıkta kutlardı. Demek ki yılbaşı Hristiyanlıkla alakalı değil. Lakin doğru takvimi onlar buldu. Yeni yıl başlangıcını da onlar belirledi. Bu da İsa'nın doğumundan çok öncesine dayanıyor.

İnsanlık,  tıpkı Hicri takvim gibi Miladi takvimi de dini takvim olarak gördü. Fakat ne İncil'de ne de Kuran'da takvim verilmez. Tüm takvimler insan ürünüdür. Belki de hata;  takvimleri dini olarak görmekten kaynaklanıyor.

Sadece Kuran'da belli aylar işaret edilir. Recep, Ramazan, Şaban ayları. Fakat buradaki Ramazan Ayı'nda tutulan oruç saatleri hicri takvime göre aynı olmayışı çelişki yaratır. . Bu yüzden Kuzey kutuplarına yakın yaşayan Müslümanların   (Norveç, Finlandiya gibi ) yaz aylarında oruçlarının 20 saate kadar yaklaşmasına neden olur. Bu durum İnsan hayatına aykırıdır.

Yine Kuran'da belirtilen Zilkade, Zilhice aylarında ekim zamanı ayları olduğundan savaş yasaklanmıştır. Fakat bu aylar Hicri takvimde aynı mevsime denk gelmediği için uygulanamaz.

Hicri takvimi aslında Eski Türk takvimi ile aynıdır. Tek fark Türklerde takvim hayvanlarla simgelenmesidir. Belki de Hicri takvim Türklerden esinlenen bir takvimdir.

Türkler Miladi takvime aslında Osmanlı zamanında geçti. Tanzimat Dönemi'nde Miladi takvime göre ayarlanan Rumi takvime (Anadolu Takvimi) geçilerek aradaki gün fark giderildi. Fakat yılbaşı 1 Mart'ta idi. Bu yüzden halen bazı vergiler Mart ayında başlar.  Aslında mevsimsel olarak bakıldığında 1 Mart doğru tahmindir. Ama dünya ülkelerine uyum sağlamak için 1936'da tamamen Miladi takvime geçilmiştir. Fakat ibadet vakitlerine dokunulmamıştır. Bugün halen dini gün ve ayları için Hicri takvim kullanıyoruz.

Aslında sorun olan Müslümanların İsa'nın doğum günü sandığı Yılbaşını kutlaması değil, Hz. Ömer'in zamanında Hicri takvimin yanlış hesaplanmasıdır. Bu takvime göre, yeni yılın başlangıcı hiç bir güne sabitlendirilemez. Hep 10 gün beri gelir.

Sadece yılbaşı değil, Hicri takvime göre uygulandığı için; Peygamberimizin doğum günü , Ramazan Ayı, Kandiller her yıl aynı güne denk gelemez. Ama Cuma namazı Miladi takvimine göre kılınır. Bu da başka bir çelişki.

Gerçek olan tek şey var. Allah’ın yarattığı evreni bilim ile anlayabileceğimiz. Bulunan, henüz bulunmayan her şey Allah'ın yaratığı bir döngü ise, Allah’ı temsil ettiklerini iddia eden,  cehalete nasıl inanırız?  

Cehalet ile kullara, bilim ve akıl ile Allaha daha yakınlaşacağımızı düşünüyorum.

Hayati Yılmaz

hayati yılmaz yılbaşı yılbaşı gerçekleri Zonguldak