LİYAKATSİZ BİR ATAMA DAHA
Maden mühendislerinden AKP'li Yılmaz'ın TTK yöneticisi yapılmasına tepki.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, AKP Zonguldak İl Yönetim Kurulu Üyesi Halil Yılmaz'ın 5 kademe birden yükseltilerek, TTK yöneticisi yapılmasına tepki gösterdi.
Kaynakçı, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Liyakatsiz bir atama daha...
Son zamanlarda Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda yapılan atalamalar Odamızca yakından takip edilmektedir.
İdealde olması gereken atamalar; Kurumun genel politikasına ve verimli çalışmasına katkı koyacak, iş güvenliği ve çevre koruma standartlarını geliştirme gibi sorumluluklara yön verecek, aynı zamanda işçi sağlığı, üretim hedefleri ve operasyonel süreçlerin iyileştirilmesine yönelik kararlar alarak kurumun sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermesini sağlayacak deneyime sahip, konusunda uzman kişilerden olması gerekmektedir. Ayrıca kurumun icra makamlarında görev alan ve takdir toplayan yöneticilerin arasından yapılmalıdır.
Maden Mühendisleri Odası geçmişten bu güne Kamu Kurumlarında atamaların yukarıda dile getirilen ilkelerin dikkate alınmayıp siyasi nedenlerle yapıldığını, liyakat ve tecrübeye önem verilmediğini, siyasi yakınlık ve kayırmacılığın ön plana çıktığı atamalarla kurumların içlerinin boşaltıldığını bu nedenle kamu kurumlarının asli işlerini dahi yapamaz duruma getirildiğini defalarca söylemiştir. Bu son atama da bunun bir göstergesidir. Söz konusu atamanın önemli ve yadsınamaz yanı budur. Yeri gelmişken belirtmek durumunda olduğumuz ve aşağıda dile getirilen bir diğer boyut söz konusudur.
2000’li yıllarda Kurumun varlığını sürdürmesi için eğitilmiş iş gücü gereksinimi had safhaya ulaşmıştır. Ancak yeni kadroların tahsis edilememesi vb. nedenlerle işçi kadrolarına mühendislik ve teknikerlik eğitimi almış kişilerin yerleştirilebilmesi için 3 Mart 2006 tarihinde Genel Maden İş Sendikası ile TTK Kamu İşverenleri Sendikası arasında bir protokol imzalanmıştır. Böylece sürdürülen istihdam politikaları nedeniyle görevleri, araştırma, tasarım, planlama, projelendirme ve uygulama sorumluluğu olan mühendislerin salt uygulamada denetleyici olarak bir protokol çerçevesinde işçi statüsünde çalıştırılmaları ve bu işi sürekli yapmaya zorlanmaları ortamı yaratılmıştır.
İşçi kadrosundaki meslektaşlarımız uzun süre servis mühendisliklerini ve başmühendislikleri başarı ile yerine getirmişler ve ancak statülerinin görevde yükselmeye uygun uygun olmadığı belirtilerek görevde yükselme sınavlarına alınmamışlardır. Bu nedenle TTK’da bir ara nesil kaybolmuş durumdadır. İşçi/mühendis statüsünde olan üyelerimizden yıllar sonra işe başlayan ve memur statüsünde olan üyelerimiz görevlerini iyi niyetle ve başarı ile sürdürmekte işçi/mühendis statüsündeki meslektaşlarımız ise ne yazık ki bu durumu (görevde yükselememeyi) kanıksayarak mühendislik yapmaya devam etmektedirler. Ancak bu son atama da göstermiştir ki bir partiye yakın olmak üst makamlara gelmek için yeterli olabilmektedir.
Burada daha önce belirttiğimiz gibi siyasetin bürokrasiye müdahalesinin sonuçları da görülmektedir. Bu durum Kurumu işlevsizleştirmek için yapılan bir müdahale olarak karşımızda çıkmaktadır. Bu konuda yapılması gerekenler ise aşağıda kısaca verilmiştir.
· Mühendislik mesleği açısından yapılacak kadro tahsisinde, farklı statülerde işe başlamış olan üyemiz mühendislerin yasalarda belirtilen hakları verilerek, en kısa sürede yıllarca süren statü farklılıkları giderilmelidir.
· Üyemiz işçi mühendislerin idari görevlere gelebilmesi sağlanmalıdır. Bu kapsamda; işyerinde bilfiil çalışmakla beraber, gereğinde ve işyerinin özelliğine göre, işlerin teknik ve idari yönden yürütülmesi ve işçi gruplarının idaresi amacı ile işçiler arasında eğitim, liyakat, idarecilik niteliği ve kıdemi dikkate alınarak üyemiz işçi mühendisler, Teknik Şeflik ve Baş Mühendislik vb. idari görevleri yapabilmelidir.
· İş barışının sağlanması için siyasetin tercih ettiği değil, Kurumda yeterli bilgi ve deneyimi sağlamış olanlar yani basamaklar halinde (sıralı) terfi edenler, göreve getirilmeli/gelmelidir.
· Görevlendirmede iktidar yanlısı gibi sendika üyeliği olunması gibi anlayışlar devre dışı bırakılmalı, doğru olmayan bir iş yapılmamalıdır.
Dolayısıyla bugüne kadar işçi/mühendis kadrosundaki meslektaşlarımıza haksızlık yapılmıştır. Bu son atamanın da yarattığı durumu dikkate alarak gündeme gelen işçi/mühendislerin özelinde; sorunun temeline inilip bu meslektaşlarımızın da sorunlarının çözüleceği ve bu türden atamaların da önüne geçileceği düzenlemeler yapılması sağlanmalıdır.
Son söz olarak; bir insan istediği siyasi parti ve/veya sendikaya ve istediği siyasi görüşü destekleyebilir, ona inanabilir ve bu da en doğal hakkıdır. Ancak olmaması gereken bunu kullanarak biryerlere gelme çabasıdır ve bu durum da kabul edilemez.
Kamuoyuna saygıyla arz olunur. Kamuoyuna saygıyla arz olunur."