"GAZETECİLER HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR"
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Zonguldak'ta yerel medya çalışanlarının 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nde Madenci Anıtı önünde başlattığı oturma eylemini meclis gündemine getirdi. Bayhan, basın emekçilerinin açlık sınırının altında ücret, güvencesizlik ve uzun çalışma saatleri gibi başlıca sorunlarını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a sorarak meclis gündemine taşıdı.
Türkiye’nin 180 ülke arasında 158. sırada yer alarak, basın özgürlüğünün "çok vahim" olduğu ülkeler kategorisinde kalmaya devam ettiğini hatırlatan EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, “Gazeteciler, tutuklama, gözaltı, sansür ve baskı gibi zorluklarla mesleklerini sürdürmeye çalışırken, artan enflasyon ve derinleşen yoksulluk karşısında da hayatta kalma mücadelesi veriyor” dedi.
Özellikle yerel medyada çalışan emekçilerin çoğunun asgari ücretin bile altında maaş alarak ve ek iş yaparak ayakta kalmaya çalıştığını vurgulayan Bayhan, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın gerçekleştirdiği araştırmalar ve gözlemlere dayanarak yerel medyada yaşanan sorunlara değindi. Birçok yerel medya kuruluşunda gazetecilerin, 'telifli' ya da 'stajyer' adı altında sigortasız ve düşük ücretlerle çalışmaya zorlandığını, yerel medya kuruluşlarının Basın İlan Kurumu’ndan ilan alabilmek için gerekli kadro sayısını karşılamadıkları ve işe alım süreçlerinde belirsiz iş tanımları ya da düşük ücretler karşılığında birden fazla işin (editörlük, muhabirlik, kameramanlık, foto muhabirliği, kurgu, seslendirme vb.) yapılmasının beklendiğini belirtti.
'BASIN İLAN KURUMUNUN İLAN DAĞITIMI ADİL DEĞİL'
Bayhan, Basın İlan Kurumu'nun vakıf, dernek ve kurum ilanlarını önce kesintiye tabi tutup ardından resmi ilan alan gazetelere dağıtmasının ve özellikle gelişmekte olan illerde, ilan sayıları düşük olmasına rağmen aynı sayıda personel çalıştırma talebinin gazeteler arasında gelir adaletsizliği yarattığına dikkat çekerek, Cevdet Yılmaz’a şu soruyu yöneltti: “İlan dağıtımının daha adil bir şekilde düzenlenmesi ve gelir eşitsizliklerinin giderilmesi için bir adım atmayı planlıyor musunuz? Ayrıca, Basın İlan Kurumu'nun gösterge ve IP girişlerini düşürmesiyle ilgili bir düzenleme yapılacak mı?”
'ZONGULDAK VE İZMİR’DE YEREL BASIN EMEKÇİLERİ EYLEMDE'
Bayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerel medyada yaşanan sorunlar sadece ilan gelirleriyle sınırlı değil. Ajans haberlerinin tercih edilmesiyle birlikte, muhabir istihdamı giderek azalıyor. Bu durum, gazetecilerin iş güvencesini zayıflatırken, sendikal koruma olmaksızın uzun saatler çalışmaya zorlanıyorlar ve fazla mesai ödemeleri yapılmıyor. Ayrıca, gazetecilerin ücret ve çalışma koşulları üzerinde pazarlık yapma şansı neredeyse yok denecek kadar az.
Bu olumsuz koşullara dikkat çekmek için Zonguldak’taki yerel basın çalışanları, 21-23 Ekim 2024 tarihlerinde Madenci Anıtı önünde üç günlük bir oturma eylemi düzenledi. Zonguldak’ta bir ilk olan bu eylem, gazetecilerin Basın İlan Kurumu’ndan alacakları desteğin artırılması ve maaşlarının iyileştirilmesi taleplerini dile getirirken, Zonguldak’tan önce, 22 Temmuz'da İzmir’de düzenlenen yürüyüşte de yerel gazeteciler, açlık sınırının altında kalan ücret seviyelerini protesto etmiş ve Basın İlan Kurumu’nu sorumluluk almaya çağırmıştı."
'BİK DENETİMLERİ DAHA ETKİN HALE GETİRİLMELİ'
Bayhan’ın bir diğer dikkat çektiği nokta ise, kamuda uygulanan tasarruf tedbirleri nedeniyle resmi ilan gelirlerinin azalması ve bunun gazetecilerin gelirlerine yönelik olumsuz etkisi oldu: “Bazı kamu kurumlarının aboneliklerini ve ilanlarını kesme kararı alması, özellikle yerel medya üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Örneğin, Bülent Ecevit Üniversitesi'nin yılbaşından itibaren gazete ve televizyonlara bülten yayınlama ödeneğini keseceği belirtiliyor. Tasarruf genelgesinden basın ve medya ile ilgili kısıtlamaları kaldırmak için bir adım atacak mısınız?”
Ayrıca, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki yerel medya çalışanı gazetecilerden gelen şikayetlerin asgari kadro sayılarının suistimal edildiğine işaret ettiğini belirten Bayhan, “Sahada muhabiri olan yerel medya sayısı parmakla gösterilecek kadar azalmıştır. Gazete için gerçekte bir ya da iki gazeteci dışında çalışan yoktur. Geri kalan kadrolar, işverenin yakın çevresinden tamamlanmaktadır. Mevzuatın bu şekilde suistimal edilmesi, yerel medyada çalışan gazetecilerin sendikalaşmasını da imkânsız hale getiriyor. Suistimallerin giderilmesi ve yerel gazetecilerin sendikal haklarını kullanabilmesi için BİK denetimlerinin daha etkin hale getirilmesi gerekiyor. Bu konuda ne gibi önlemler almayı planlıyorsunuz?” dedi.