ERDEM'E İLK UYARI SOL'DAN GELDİ!
Sol Parti Zonguldak örgütü, halkın Zonguldak Belediyesinden beklenti ve taleplerini içeren bir deklerasyon yayınladı.
Zonguldak Belediye meclisinin Haziran ayı oturumlarında alınan bazı kararların geri alınmasına dair halkın taleplerini içeren açıklamada bundan sonraki süreçte de sorunların takipçisi olacaklarına vurgu yapan Sol Parti örgütünün trafik, otopark, geri dönüşüm ve daha bir çok konuyla ilgili tespitler şöyle:
“ZONGULDAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA;
7.06. 2024 Belediye meclis toplantısında alınan kimi kararların yeniden değerlendirerek halkın lehine değiştirilmesi konusunda gereğinin yapılmasını talep ediyoruz. Halkçı, sosyal ve çevreci belediyecilik adına kimi taleplerimizin de karşılanacağını umuyoruz.
1- Belediye Meclisi alınan karaların 7. maddesine dair taleplerimiz.
Şehrimizin park sorunu olduğu hepimizin malumudur. Yeni park yerleri oluşturulması, enflasyonun yüksek olması, belediyenin borçlu olması nedeniyle ücret artışları da olasıdır. Ancak;
a) Alışveriş yapmak zorunda olan kısa süreli durma ihtiyacı olan yurttaşlarımız için cadde üzerindeki park yerlerinin boş olması durumunda ilk yarım saat için ücret alınmaması, yarım saatten uzun park edilmesi durumunda ücretin işletilmesi.
b) Atatürk Devlet Hastanesi Acil servis önü Kapuz caddesi üzerindeki otoparktan ücret alınmaması. Çok az sayıda araç alan. Yerleşim yerlerine uzak, acile ve hastaneye gelenlerin dışında park edilmeyen bu alandan ücret alınmaması sosyal devlet, hasta hakları açısından önemlidir. Hastası olan, acile gelen yurttaşların hassasiyeti, olumsuz kimi olaylara sebep olama ihtimali doğuracaktır. Ayrıca buraya bir personel görevlendirilmesi durumunda maliyet hesabı yapılmış mıdır. Alınacak otopark ücreti maliyeti karşılayıp, karşılayamayacağı da değerlendirilmiş midir. Yine Atatürk Devlet Hastanesi Site ek bina Muzaffer Badalıoğlu parkı üzerindeki otoparktan ücret alınmamalıdır. Burada da gelirler belediye maliyetlerini karşılaması değerlendirilmiş midir.
c) Belediyeye ait Pazarcılar esnafına kiralanan pazaryeri otoparkının yeniden değerlendirilmesi gerekir. Devretme amacının ne olduğu, park eden araçların kayıtları, tespit durumunu, alınan kira bedelleri güncelliği konusunda bir çalışma yapılmış mıdır. Bu protokol, yada sözleşme açıklanmalıdır. Bunun gibi taşere edilen parklar belediye tarafından çalıştırılması daha uygun olacaktır.
d) Lavuar alanında faal bir proje yoksa bu alanın da zemin düzenlemesi yapılarak proje başlatılana kadar geçici park alanı olarak düzenlenebilir. Bu konuda da belediye meclisi karar alabilir.
Ulaşım ve Trafikle ilgili diğer taleplerimiz;
a) Dere kenarındaki dolmuş durakları ile soğuksu Site dolmuş duraklarını bağlayan yaya geçidine en kısa sürede trafik ışıkları konulmalıdır. Sürekli yaya geçişi olması trafiğin akışını kesmekte ve akıllı kavşak bu nedenle tıkanmaktadır. Zaman zaman trafik polisi olsa da çoğunlukla kontrolsüz geçişler trafikte karmaşa yaratmakta ve yayaların can güvenliği riske edilmektedir.
b) Sahil yolunda Otogar kavşağından, Öğretmen evine kadar olan bölümde yaya can güvenliği için düzenleme yapılmalıdır. Bu güzergahta, Çatı kebap ve devamındaki tesisler ile AVM ve devamındaki tesislere yaya geçişleri kontrolsüz olmaktadır. Ayrıca bu güzergahta dikilmiş ağaçlar da büyüdüğünden güvensizlik çok daha artmıştır. Bu güzergahta geçmişte kazalar yaşandığı gibi her an yeni trafik kazası yaşanması olasıdır. Otogardan Üniversite üst geçidine kadar orta refüj ferforje çitlerle kapatılmalıdır. Geçişler Otogar kavşağı ile, AVM kavşağından kontrollü yapılmalıdır.
c) Belediye binası yanındaki tren yolu geçişi ile, eski Asma durağı tarafından Acılığa geçiş yolundaki trafik ışıkları aynı anda yeşil yandığından kesişen bu yollarda her an trafik kazası yaşanabilir. Buradaki ışıkların zamanlaması değiştirilmelidir.
d) Belediye otobüslerindeki kart okuyucularda yolcuların statüsü sesli olarak anons edilmektedir. Altmış beş yaş, engelli, tam vb gibi. Yolcunun statüsünü deşifre eden bu uygulama onur kırıcı olup insan haklarına da aykırıdır. Belediye otobüsleri kart okuyucuları kısa sürede İstanbul, Ankara vb gibi diğer tüm şehirlerde olan konuşmasız okuyucu cihaz uygulamasına geçilmelidir. Bu uygulamalarda yalnızca şoförün anlayacağı farklı vurgularda sesler kullanılmaktadır.
e) Özel halk otobüs ücreti ile dolmuş ücreti hemen hemen eşit. Bu nedenle sivil vatandaş ve öğrenciler otobüsleri tercih etmiyor. Süreli bekleyip aynı ücreti ödemektense dolmuşla yolculuk ediyor. Otobüslerle başta emekliler olmak üzere yalnızca ücretsiz yararlananlar seyahat ediyor. Bu nedenle otobüs hareket süreleri uzun aralıklarla olmaktadır. Kimi mahallelere otobüs seferleri yapılmamaktadır. Halkçı bir belediyenin göstergesi ucuz, ulaşılabilir ulaşım hizmetidir. Otobüs fiyatları dolmuş ücretlerinin en az 1/3 ü kadar ucuz olmalıdır. Bu uygulama ile otobüsler tercih edileceğinden, daha fazla sefer yapacak ve mali sıkıntı çekmeyecektir. Sözleşme sonunda da ulaşım hizmetini belediye kendi araçları ile yapılması hedeflenmelidir.
f) Dolmuş hattı olmayan ve çok sık aralıklarla hareket eden tek hat AVM hattıdır. Bu hat yaklaşık 2 km dir. Bu hat için yurttaşların ödediği ücret çok fazladır. AVM hattı ücreti makul bir seviyeye düşürülmelidir.
2- Mahalle aralarında boş şişelerin atılacağı kumbaralar konulmalıdır. Bu kumbaralar şişelerin geri dönüşümü açısından, katma değer yaratma açısından önemli gelir kaynağı oluşturacaktır. Ayrıca çöp işlerinde çalışan arkadaşların güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Şişe ve camların sebep olduğu birçok iş kazası yaşanmıştır.
3- Bilindiği gibi çevre açısından en önemli sorunlardan birisi de yanık yağların doğaya deşarj edilme sorunudur. Bu konuda sanayi atıkları konusunda düzenlemeler mevcuttur. Uygulamada kimi aksaklıklar olsa bile. Ancak evsel yanık yağlar konusunda yasal düzenleme olmadığı gibi, toplumsal bilinç de oluşmamıştır. Evsel yağlar direk kanalizasyona deşarj olmaktadır. Bu konuda Belediye Çevre sorumluları bir çalışma yapmalarını öneriyoruz. Bilinçlendirme, biriktirme ve toplama konusunda bir program oluşturulmalı ve hayata geçirilmelidir. Çevreci belediyecilik açısından önemli bir faaliyet olacağı açıktır. Bu konuda çalışma yapılmasını öneriyoruz.
Halkçı belediyeciliğin olmazsa olmazı karar süreçlerinde halkın taleplerinin alınarak, birlikte çözüm süreçlerinin önceliklerle belirlenmesidir. Bunun gerçekleşmesi için mahalle meclislerinin oluşturulması ve karar alma süreçlerinin işletilmesi gerekmektedir. Mahalle meclisleri oluşana kadar programlı mahalle toplantıları, mahalle buluşmaları yaparak görüşler alınmalıdır. Seçilmiş yapılarda bürokratikleşme, verili koşullara sıkışma, halkın lehine olmayan kararların alınması olasıdır. Nitekim önceki yönetimlerin bıraktığı bütçe açığı nedeniyle bu yönetim de benzer duruma düşmektedir. Karar alma süreçlerini sadece yönetim mekanizmalarıyla sınırlandırılırsa halk nezdinde güven kaybedilir. Süreçler halkla paylaşılırsa alınan kararlar daha uygulanır olacaktır. Mahallelerden gelen talepleri SOL Parti İl Örgütü olarak sizlere iletmeye devam edeceğiz. Taleplerimize verilecek yanıtları, karşılanma durumunu da kamuoyu ve halkla paylaşacağız. Taleplerimizin karşılanacağı konusunda duyarlılığınıza teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz.”